Yeni Makalem İçin Lütfen Tıklayın

25 Nisan 2015 Cumartesi

Kuzey Irak ve Türkiye’nin Enerji İlişkileri

2003’ten bu yana büyük bir kaosun olduğu Kuzey Irak’ta sular günümüzde yavaş yavaş durulmakta.ABD ordusunun Irak’ı işgalinden bu yana bölgesel kürt yönetimi ve merkez yönetim arasında çokça sorun yaşanmıştır.ABD ordusunun Irak topraklarına girmesinin nedeni her ne kadar kimyasal ve kitle imha silahlarını bulundurduğu ve Saddam yönetiminin El Kaide’ye destek vermesi olarak gösterilse de asıl sorunun bu olmadığı aşikardır.Irak konumu itibariyle zengin petrol yatakları ve doğalgaz rezervlerine sahiptir.2010 yılında Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani bilinen petrol rezervini 505 milyar varil,çıkarılabilir sabit rezervin ise 143.1 milyar varil olduğunu bildirmiştir.Bu Irak’ın Suudi Arabistan’dan sonra en büyük ikinci rezerve sahip olan ülke konumunda olduğunu göstermektedir.Bir tarafta bu kadar zengin petrol yataklarına sahip olan ,uluslararası düzeyde söz sahibi olmayan ve iç sorunlarla mücadele eden güçsüz bir ülke,diğer yanda enerji talebi giderek artan,sürekli büyüyen ve gelişen, dünyaya söz geçiren süper güç bir ülke.Bunun sonucu olarak ABD ‘nin Irak’a saldırmasının nedeninin enerji olduğu her ne kadar inkar edilse de birçok uzman, akademisyen ve stratejistin görüşü bu yöndedir.
Gelelim Irak’ın durumuna, bölgesel kürt yönetimi lideri Mesut Barzani merkezden bağımsız olmak için Amerika’nın büyük petrol şirketleriyle gizli anlaşmalar yapmaktaydı.Bunun için ABD desteğini alan Barzani yönetimi Musul,Kerkük,Diyala gibi zengin petrol yataklarına sahip bölgeleri kendi yönetimine dahil etmek istemekteydi.Bunun üzerine ABD ‘nin dev petrol şirketi Exxon mobil ile çeşitli petrol arama ve çıkarma faaliyeti için çalışmalar başlatıldı.Bu büyük rezervlerin peşinde olan ABD kendine yandaş yönetimleri getirmek için savaşa kadar elinden geleni yapmıştır.İstediğini alan ABD şu an Irak’tan çekilmiş ve büyük petrol şirketletini bölgeye yerleştirmiştir.
Burada Türkiye’nin üzerine büyük görevler düşmektedir.Jeopolitik konumu itibariyle Türkiye oldukça önemli bir yere sahiptir.Bütün önemli petrol boru hatlarının projelerinde mutlaka transit bölge olarak yer almaktadır.Fakat ülkemiz petrol ve doğalgaz bakımından oldukça avantajsız ve tamamen dışa bağımlıdır.Bu da ülkemizin eknonmik,siyasi bağımsızlığını tehlikeye atmaktadır.Bunun için petrol ve doğalgaz ihracatı yapmamız gereken ülkelerin Türkiye ile iyi ilişkiler halinde olmasını isteriz.Aynı zamanda konumumuzu kullanarak eknonomik petrol ihracatının yollarını aramalıyız. Sınır komşumuz olan Irak bugün bizim için kayda değer ölçüde önemlidir.Bulundurduğu petrol rezervleri ile ekonomik ve hesaplı ihracat yapmaya oldukça müsaittir.Kuzey Irak yönetimi ile Türkiye’nin kamu şirketi olan TPAO’nun gerekli anlaşmları yaparak Türkiye’ye ihraç edilen petrolün bir an önce artış göstermesi gerekmektedir.Aynı zamanda özel sektörün burada arama faaliyetlerine katılarak Irak yönetimi ile iyi ilişkiler kurması ülkemizin lehine olacaktır.Uluslararası Başekonomisti Doktor Fatih Birol’un da görüşü bu yöndedir.Yaptığı röportajın birinde ^Türkiye için enerjide üç önemli ülke var: Irak,Irak ve Irak’tır^ ifadelerine yer vermiştir.Buradan da anlaşıldığı gibi bu bölgenin Türkiye için önemi tartışılmazdır.
Sonuç olarak Türkiye bu fırsat trenini kaçırmamalıdır.Yanıbaşımızda petrol ihracatıyla dünyada ilk sıralarda yer almaya aday bir ülke vardır .Bunu değerlendirip Irak ile ilişkilerimizi enerji alanında oldukça iyi tutup ,bu alanda gerekli siyasi ve ekonomik tedbirleri alıp bunu değerledirmeliyiz.Bu süreçte gelişmeleri yakından izleyip yeni adımları atmak için hazırlıklı olmalıyız.
Yunus Emre SARIBUĞA
Yalova Üniversitesi
Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder